Hayatımız ve Bilim
4 Temmuz 2010 Pazar
Hayvanlar için Havayolu
ABD'den iki girişimci, yalnızca kedi ve köpeklere hizmet veren bir havayolu şirketi kurmuş! Bu havayolu şirketine ait uçaklarda "yolcular" koltuklara oturarak değil, boylarına uygun kafeslerde yolculuk ediyorlar. Yolcu kedi ve köpeklere, hostersler yerine bakıcılar hizmet veriyor. Kedi ve köpek gibi evcil hayvanlar, kafeslerinin içinde normal hava yollarıyla da yolculuk edebiliyor. Ancak, uöakların yük bölümünde, bavullarla birlikte! Ancak yük bölümündeki hava sıcaklığı kimi zaman çok sıcak, kimi zaman da çok soğuk olabiliyor. Bu da hayvanları olumsuz etkiliyor. Bu nedenle hayvanlara hizmet veren havayolu şimdiden çok ilgi çekmiş. :)
Kaynak : Tubitak Bilim Çocuk Dergisi, Eylül 2009, Sayı : 14 Sayfa : 7
Yüksek Dağlar Neden Hep Alçak Enlemlerde?
Dünyanın en yüksek dağlarının alçak enlemlerde, yani ekvatora yakın bölgelerde olması rastlantı mı? Araştırmacılara göre değil! Çünkü araştırmacılar, sıcak havanın dağların oluşumunu hızlandırdığını düşünüyorlar. Bir dağ sırasının yüksekliğini belirleyen birkaç etken var. Dağ sırasının bulunduğu bölgelerdeki yer katmanlarının özelliklerine, yerkabuğu hareketlerinin şiddeti ve dağların aşınmasına neden olan erozyonun hızı. Erozyon en çok, dağların aşınmasına neden olan erozyonun hızı. Erozyon en çok, dağların yüksek bölümlerindeki buzullar nedeniyle gerçekleşiyor. Araştırmacılar, 60 derece kuzey ve 60 derece güney enlemleri arasındaki dağ sınırlarının özelliklerini incelemişler. Ekvatora yakın, sıcak bölgelerdeki dağlarda daha az buzul bulunduğunu görmüşler. Araştırmacılar, buzullara bağlı erozyon daha az görüldüğü için de, bu bölgelerdeki dağların daha yüksek olduğu sonucuna varmışlar..
Kaynak : Tubitak Bilim Çocuk Dergisi, Eylül 2009, Sayı : 14 Sayfa : 6
Yılanlar Nasıl Sürünür?
Yılanlar yerde kayarcasına sürünerek ilerler. Bazı yılanların bunu, karınlarında bulunan pullarıyla yeri iterek yaptıkları biliniyordu. Ancak, pulların bundan biraz daha farklı bir biçimde işlev gördüğü anlaşıldı. Yılanlar ilerlerken pulları sürekli olarak yerdeki minik çıkıntılara, taşlara ve dallara takılıyor. Yılan, karnını aşağıya doğru ittirerek engellere takılan pullarını kaldıraç gibi kullanıyor ve bedenini ileri itiyor!
Kaynak : Tubitak Bilim Çocuk Dergisi, Eylül 2009, Sayı : 14 Sayfa : 6
Etiketler:
yılan,
yılanlar nasıl hareket eder,
yılanlar nasıl sürünür
Karanlıkta Görmek Mümkün Olacak mı?
ABD'den bir grup araştırmacı, çok özel bir göz damlası üzerinde çalışıyor. Bu damla sayesinde insanlar, geceleri karanlıkta da görebilecekler. Her şey, okyanusların derinliklerinde yaşayan bir balık türünün, yalnızca kkırmızı ışıkta görebildiğinin keşfedilmesiyle başlamış.. Bu balık türü, "biyolüminesans" özelliği sayesinde çevresine kırmızı ışık yayıyor.
Gözünde bulunan "klorofil" molekülleri, kırmızı ışıkta görmesini kolaylaştırıyor. Dahası da var! Normalde klorofil , bitkilerde bulunan bir renk maddesi. Balığın klorofil moleküllerini, besin olarak tükettiği bakterilerden elde ettiği sanılıyor. Bir grup araştırmacı, klorofilin memeli hayvanların gözünde de işe yaradığını bulmuş. Araştırmacılar şimdi, insanlar için klorofilli bir göz damlası üretmeye çalışıyorlar. Bu damanın karanlıkta görmeyi kolaylaştırabileceği düşünüyorlar.
Kaynak : Tubitak Bilim Çocuk Dergisi, Eylül 2009, Sayı : 14 Sayfa : 5
Keiko, 19 Yıl Sonra Doğaya Bırakıldı
Keiko, daha bebekken ABD'deki bir su parkına getirilmiş ve buradaki gösteriler için eğitilmiş bir katil balinaydı. 1990'lı yıllarda çekilen ve Özgür Willy adlı bi balinanın serüvernlerini anlatan ü. filmde oynamıştı. Ancak hayvanlarda bu şekilde yararlanılmasını ve belirli bir yerde tutulmalarını onaylamayan çok sayıda insan, bu filmleri ve Keiko'nun yaşam koşullarını protesto etmiş. Sonunda protestolar işe yaramış ve 1998 yılında Keiko, dev bir yük uçağıyla ABD'den İzlanda'daki doğal yaşam alanına taşınmış. Keiko'nun doğaya bırakılması sırasında birçok biyolog ve su parkındaki eğitmenleri görev almış. Ancak 2003 yılında Keiko hastalanıp ölmüş. Doğaya bırakıldıktan sonra Keiko'nun davranışlarını uydular aracılığıyla izleyen araştırmacılar, onunla ilgili yeni bir araştırma yayınladırlar. Araştırmada, Keiko2nun öteki balinaların arasına karışma ve avlanma konusunda güçlük çektiğinin gözlemlendiği belirtiliyor.Araştırmacılar bunun, Keiko'nun uzun yıllar su parkında yaşamasına ve insanlara bağımlı hale gelmesine bağlıyorlar..
Kaynak : Tubitak Bilim Çocuk Dergisi, Eylül 2009, Sayı : 14 Sayfa : 5
Ülkemizin İlk Klon Buzağısı
19 Ağustos 2009 tarihinde, İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi'nde ülkemizde klonlanan ikinci canlı türü olan küçük bir buzağı dünyaya geldi. Bu küçük buzağının adı, Efe. Efe, bir Anadolu yerli sığırı . Anadolu'da yaşayan sığırların korunması amacıyla başlatılan bir proje kapsamında üretilmiş. Klonlama, bir canlının genetik özelliklerinin aynısına sahip başka bir canlı oluşturmak amacıyla kullanılan bir yöntem. Dünyada bu yöntemle klonlanan ilk canlı, 1996 yılında dünyaya gelen bir kuzuydu. 2007 yılında da Türkiye'nin ilk klonlanmış canlıları olan iki kuzu dünyaya gelmişti.
Kaynak : Tubitak Bilim Çocuk Dergisi, Eylül 2009, Sayı : 14 Sayfa : 4
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)